İçindekiler
Toplumsal yaşam sürerken çeşitli biçimlerde işlenen suçların mahkemeler aracılığı ile cezalandırıldığı görülmektedir. Hukuk kuralları vasıtası ile toplumsal nizamın sağlanması için çalışılır. Kanun koyucu işlenen suçlara istinaden çeşitli yaptırımlar uygulamak sureti ile insanların güvenli bir ortamda yaşaması için hareket eder. Yağma Suçu bir diğer adıyla gasp suçu olarak da toplumda bilinen suçlar arasında yer almaktadı
r. Menkul bir mal zilyetliği başkasında olmak kaydı ile cebir ve tehdit unsurları kullanılmak sureti ile alındığında yağma suçunun işlendiği kabul edilir. Mağdur olarak adlandırılan taraf burada haksız bir eyleme maruz kalmış kabul edilir. Mağdura ait malvarlığı üzerinde gerçekleştirilen bu eylem için Türk Ceza Kanunu uyarında belirli oranlarda ceza verilmektedir.
Yağma suçunun konusunu oluşturan menkul mal olmaktadır. Bu menkul malın zilyedinin fail tarafından cebir ve tehdit kullanılarak zorla alınması suçun oluşması için yeterlidir. Gayrimenkul mallarda yağma suçunun oluşması söz konusu değildir. Bu konudaki Yargıtay kararları incelendiğinde gayrimenkullerin yağma suçunun konusu olarak kabul edilmediği görülmektedir. Suç basit ve nitelikli olarak işlenebilme özelliğine sahiptir.
İşleniş biçimine göre de verilen cezalarda farklılıklar olmaktadır. Yağma suçunun en basit şekliyle işlenmesi durumunda dahi cezası en az 6 yıl olmak üzere hapis cezası olarak belirlenir. Yağma suçuna ilişkin idari para cezasına çevrilme durumu söz konusu olmamaktadır. Bundan dolayı da İdari Para Cezasına İtiraz süreci de bulunmaz.
Yağma Suçu TCK
Türk Ceza Kanunu’nun 148. ve 150. Maddeleri arasında düzenlenmiş bulunan yağma suçu basit hali ile ve nitelikli hali ile farklı cezalara çarptırılmaktadır. Yağma suçunda bileşik olma durumu söz konusudur. Bu suçun bileşiminde başkasına ait olan bir malın alınması fiiline ek olarak cebir ve tehdit unsurunun birlikte kullanıldığı görülür. Yağma Suçu TCK ile düzenlenen suçlar arasında yer almaktadır. Yağma suçu işlendiğinde hukuki açıdan koruma altına alınacak hukuki değerler arasında; zilyetlik, mülkiyet ve kişi özgürlüğünün yanı sıra vücut dokunulmazlığı yer almaktadır.
Yağma Suçu işlenirken kullanılan tehdit unsuru bir kimsenin iç huzurunu bozmaya yönelik olarak gerçekleştirilen eylemi ifade eder. Tehdit ile kişi serbest hareket etme özgürlüğünden kısıtlanır. Cebir olarak adlandırılan eylem ise kişinin bir şey yapıp yapmaması konusunda zor kullanılmasıdır. Bu suçun oluşması için failin mutlaka sahiplenme kastı ile hareket etmesine gerek olmamaktadır. Maldan geçici olarak yararlanma kastı da suçun oluşması için yeterlidir.
Yağma Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları
Yağma suçuna yönelik olarak verilen cezalar hapis cezası olur. Yağma Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları incelendiğinde verilen cezalar basit ya da nitelikli olarak işlenen suça bağlı olarak değişiklik gösterir. Bunun yanı sıra etkin pişmanlık hükümleri bu suça istinaden uygulanabilmektedir.
Yağma Suçu ile ilgili olarak bu suçun şikâyete tabi olmadığı görülmektedir. Savcılık makamı bu tür suçlarda iddia makamıdır ve toplumu temsilen soruşturma başlatma yetkisine sahiptir. Şikâyetin sonlandırılması yağma suçu işlendiğinde dava düşmesine neden olmaz. Kamu davası olarak davanın sürdüğü görülür.
Yağma Suçu Savunma
Yağma suçuna yönelik olarak şikâyet süresi bulunmazken dava zamanaşımı süresi olarak 15 yıl geçerlidir. Yağma Suçu Savunma makamının temsilcisi avukatlar olurken bu tür suçların ağır hapis cezaları ile cezalandırıldığı görülür. Sanık ya da mağdur açısından avukatların varlığı hak kayıplarını engelleyici özellik taşır.
Yağma Suçu için savcılık makamı suçun öğrenilmesinden itibaren resen harekete geçme yetkisine sahiptir. Yağma suçuna ilişkin olarak suçun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı söz konusu olduğunda faile verilecek cezada indirim yapılabilmesi mümkün olur. Malın değerinin azlığını belirleyen unsur ise ekonomik açıdan ele alınır. Bu değerlendirme yapılırken birçok koşul dikkate alınır.
Yağma suçu işlemiş bir kişi 6 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Yağma suçunu eğer bir yetişkin işlemişse bu davaya ağır ceza mahkemesi adı verilen mahkemeler bakmaktadır. Fakat suçu işleyen 18 yaşını doldurmamış bir çocuk ise bu davaya çocuk ağır ceza mahkemesi bakar.
Yağma suçu bileşik adı verilen suç kategorisine girmektedir.